Toprak Bastı Meselesi

11 Mart 2011 Cuma
Mustafa GÜNDOĞAN

Uzun zamandır yazmak istiyorum. Ama bir türlü konuya giremiyorum. Aslında şimdi de nasıl yazacağımı bilemiyorum. Neyi derseniz, beklide bir sıralar gelenek ve göreneklerimizin bir parçası olan, fakat hiç kimseyi zor durumda bırakmayan bugünde gelenek ve görenek kisvesi altında süregelen ama amacını ve haddini aşan “TOPRAK BASTI PARASI” meselesini yazacağım.

Belki bir sıralar maddi değerlerin ve menfaatlerin bu denli ön planda olmadığı, insan ilişkilerinin gayet masumane ve karşılıklı sevgi ve saygı kurallarının hâkim olduğu, kimsenin kimseye bir çıkar gözetmeden dost edindiği, toplumda ki ahlaki değerlerin bu kadar zafiyete uğramadığı dönemlerde de var olan bu Toprak Bastı Parasını herkes seve seve veriyordu. Burada Torak Bastı Parasını bilmeyenler olabilir. Onu da kısaca söyleyelim. Toprak bastı parası; bir köyden bir kızın başka bir köye veya beldeye gelin olarak giderken köy gençlerinin oğlan evinden aldıkları bir miktar paraya denir. Bu yıllardır bir adet olarak uygulanmaktadır. Amaç köy gençlerine eğlenmeleri için bir miktar maddi katkıdır. Aslında bunun bir rayici de yoktur. Karşılıklı anlaşma ile miktar belirlenir.

Düğün evine fazla maddi külfet getirmemesine özen gösterilir. Karşılıklı anlaşma ile miktar belirlenirdi. Ta günümüze kadar. Ancak son 3-5 yıl içinde bu uygulamanın amacından uzaklaştığını üzülerek görüyorum. Ve açıkça utanıyorum. Yıllardır kızı için başlık parası isteyenlere demediğimizi bırakmadık. Ama şimdi bize ait olmayan birisi için pazarlık yapmaktan utanmıyoruz.

Bu bence aç gözlülüğün daniskasıdır. Dünyaya getiren sen değilsin, yetiştiren, büyüten sen değilsin ama pazarlık yaparken hiç utanmıyorsun. Başkalarının mutluluğu pazarlık konusu yapılamaz. Üzülerek görmekteyiz ki  toprak bastı parasının limitleri 500-600 TL lere varıyor. Kardeşim düğün yapan kişiler zaten ekonomik sıkıntı içinde borç harçla düğününü yapıyor. Birde kalkıp hiçte hakkımız olmayan para konusunda pazarlık yapılıyor. Diyeceksiniz ki; siz gençlerde olduğunuz sürede aynı şekilde yapmadınız mı? Biz toprak bastı parası aldık ama pazarlık yapmadık. Düğün sahiplerinin durumuna göre hiç almadıklarımız da oldu. Ama hiç biriyle pazarlık yapmadık. Bu ayıbın da ötesinde bir ayıp. Buna bir çözüm bulmanın zamanı geldi de geçiyor. Köyler arasında istenmeyen sorunların yaşanmasına da sebep oluyor. Köylerde ileri gelenlere ve aklı selim olanlara büyük işler düşmektedir. Gençlerimizin iyiye güzele  ve doğru olan her şeye yönlendirilmesi gerekiyor.

Son yıllarda dikkatimi çeken bir başka hususta gençlerin bayrak altında, bazı yaşını başını almış torun torba sahibi olmuş kişilerin de ellerinde içki şişeleri ile köy yollarında ve uygun olmayan yerlerde içki içmeleri hoşuma gitmiyor. Her gün vatan için, bayrak için, ar ve namus  uğruna canlarını kanlarını veren şehitlerimiz olurken, bu vatanı ve bayrağı canlarını vererek bize emanet eden şehitlerimize bir Türk gencinin yapabileceği en büyük ayıp olarak bayrak altında içki içilmesini görüyorum. Bayrak bizim bağımsızlığımızdır, bizim şanımız, şerefimizdir, şehitlerimizin bize emanetidir. Bayrağa saygısızlık en büyük ihanettir. Lütfen böyle saygısızlık yapılmasın.

Yıllardır süre gelen gelenek, görenek, örf ve adetlerimizi başkalarının huzurunu bozma, saygısızlık yapma yada amacından saptırılarak yapmaya kalkışmak hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir.

Mustafa Gündoğan

https://www.dursunbey.com/toprak-basti-meselesi-ky26.html