Keşke Demeden Önce

04 Temmuz 2012 Çarşamba
Ercan BAL

Eski Olmasına Rağmen (Önemine Binaen) Köşe Yazımı Sizlerle Tekrar Paylaşıyorum.

Sıcak yaz günlerinde içimiz yanarken, buz gibi limonata yada gazoz içimizdeki yangını söndürmeye yeter belki, ama yüreklerdeki yangınlar söner mi acaba ?

Bazen klimayı, bazen pencereyi açıp,  bazen de ağaç gölgesinde serinlerken ne kadar Allah’a şükretsek azdır diye düşünürüm. Hava sıcaklığının 40 dereceleri bulduğu yaz günlerde biraz rüzgar, biraz gölge, biraz soğuk meşrubat, reklamlardaki gibi ayılana gazoz, bayılana limon ne kadar da serinletir insanı.

Belki sıcaklardan yandığımızda serinlemenin yüreklere su serpmenin kolayı bulunur, peki kalplerdeki yangının kolayı var mıdır ? Ciğerleri yanan insanlarımızın, işyerlerini evlerini kaybeden onlarca işsiz kalan insanlarımızın yüreğindeki yangının kolayı var mıdır ?

İlçemizden, sanayi sitesinden bahsediyorum. Geçtiğimiz yıllarda bazen gündüz bazen de gece saatlerinde duyduğumuz itfaiyelerin acı srenlerinden bahsediyorum.

Hemen hemen her yıl, başımıza gelen işyeri yangınlarından bahsediyorum. Küllenmemiş acılardan, yanan yüreklerden bahsediyorum. Hani sanayi sitesinde bir iş yeri yandığında hemen koşturup geçmiş olsun dileklerinden, acılı yüreklerin yanında bahsedilen, yangınların ertesi günü bir daha başımıza gelmemesi için alınacak denilen tedbirlerden bahsediyorum.

Kaç tane iş yeri yandı, kaç tane ocak söndü, kaç tane arkadaşımız işini bozdu. O kadar güzel bir toplumuz ki, zaman her şeyin ilacıdır deyip, kin nefret ve kırgınlıklarımızı belirli bir süre sonra unutabiliyor, hoşgörümüzü gösterebiliyoruz. Ancak unutmamız gerekenleri de unutursak, hayat bize acı yüzünü gösterir, ummadığımız anda bir gün bizi arkadan vurabilir.

Gelin birlik olalım, herkes üzerine düşeni yapsın, daha önceden olduğu gibi gece bekçileri tutalım, yangın söndürme tüplerini devamlı kontrol ettirelim. Derneğimiz Belediyemiz ile görüşsün, yangın vanalarına çeki düzen verilsin. Arandığında zor bulunacak bu vanalar meydana çıkartılıp, gerekirse bir çerçeve içine alınıp belirli aralıklarla kapalı kutularda yangın hortumlarıyla birlikte konuşlandırılsın. Gerekirse bir olunup derneğimizin öncülüğünde  belediyemizin rehberliğinde ufak bir itfaiye aracı imalathanelerin olduğu bölgede konuşlandırılsın.

İş yeri sahipleri, Keresteciler Derneği ve Belediyenin iş birliği ile İmalathanelere birer yangın vanası çekelim, gerekirse suistimallere karşı bu vanalara saat bağlayalım ve yangın harici kullanılması durumunda normal suyun 100 katı para ile ücretlendirelim, birlik olalım sanayi sitesini kameralar ile donatalım bu kameraların kontrol panelini emniyete bağlayalım. (Şehir içi güvenlik kameraları gibi) böylelikle en ufak bir yangın vb. durumda müdahaleyi hızlandıralım.

Gelin iş işten geçmeden,  bir ocağa daha ateş düşmeden oturup eteklerimizdeki taşları dökelim, gelin herkes yangınlardan önce ne yapılabilir ne tedbirler alınabilir fikirlerini ortaya koysun.  Bahane arayan şu sıcak yaz günlerinde keşke demeden önce bir daha düşünelim. Bu gün bana yarın sana ?  Allah Korusun !

KERESTECİLER SİTESİNDE ÖNCEKİ YILLARDA YAŞANAN YANGINLARDAN SADECE BİRKAÇININ RESİMLERİ.


https://www.dursunbey.com/keske-demeden-once-ky126.html